Ersin Aybars
ÖÄžRENCİLERİME:
Sevgili Dostlarım,
ÖÄŸretmenliÄŸe baÅŸladığım 1970 yılından emekliye ayrıldığım 2009 yılına kadar sevgiyle ve coÅŸkuyla mesleÄŸimi sürdürdüm. Kendi vizyonunuzu yapılandırmanız için elimden geldiÄŸince gayret ettim. Her ÅŸeyi söyleyebildim mi? Söyleyemediklerimi dile getirmek için bu kitap bir fırsat oldu. Gerçi cinsellik teması bu kitabın ana eksenidir ama okudukça varoluÅŸunuzun anlamına veya sizi vaktiyle kaygılandırmış sorunlara getirilmiÅŸ yanıtları da bulacaksınız. Kaldı ki cinsellik de varoluÅŸumuzun ana ekseni deÄŸil midir? Kitabın ismi her ne kadar cinselliÄŸi hatırlatsa da içerikte asla müstehcen bir ima yoktur. Bu kitap psikanalitik bir inceleme metnidir, daha doÄŸrusu bir rapordur.
Sevgili Dostlarım,
EÄŸer bu kitabın, çocuklarınızı yetiÅŸtirirken bir nebze olsun size yararı dokunursa bundan ancak mutluluk duyarım.
Küçük bir not: Bir hesap yaptım. Bugüne kadar beÅŸ bin civarında öÄŸrencim olmuÅŸ. Bu beÅŸ bin öÄŸrenci, kitabımın asıl hedef kitlesidir. Onlara ve onların dostlarına ulaÅŸmamın en kestirme ve kolay yolu İnternet’ten geçiyordu, ben de kitabımı İnternet üzerinden yayınlamayı uygun buldum.
“Önsöz” ve “Sözlük” bölümlerini, kitabı okumadan önce gözden geçirmeniz yararlı olacaktır.

Kitap Hakkında
Bu kitap, cinsel dürtülerini bastıran, cinsel hazlarından katre edilen insanın uÄŸradığı ruhsal kayıpların genel bir portresini sunmak amacıyla yazıldı. İnsanın eksiksiz cinsel hazlarından kastre ediliÅŸinin yarattığı ve kitabın ilerleyen sayfalarında detaylandıracağımız ruhsal problemleri bir kenara bıraksak bile en azından kastre edilen cinsel hazlar, bastırılan cinsel dürtüler, öznenin orgazmında tatsızlık hissiyatına yol açar. Bu sonuç bile tek başına ciddi bir derttir. Orgazmın tatsız yaÅŸanmasının, geçmiÅŸte maruz kalınmış kastrasyonların ÅŸaÅŸmaz kanıtı olduÄŸunu ve arka plandaki bu ciddi kastrasyon engellerinin insanın ruh dünyasını sürekli karartan gizli odaklar olduklarını belirterek devam edelim. Orgazmdaki tatsızlık hissi, insana, bir ÅŸeylerin yolunda gitmediÄŸini sezdirir. EÄŸer, insan eksiksiz orgazm hazzında kayıplara uÄŸruyorsa bu sonucu elbette geçmiÅŸte maruz kaldığı birtakım ruhsal rahatsızlıkların sonucu olarak yaÅŸayacaktır. Kitabın ilerleyen sayfalarında insanın eksiksiz orgazm hazzında uÄŸradığı kayıpların hem ruhsal sonuçları hem de hangi çatışmaların sonucu olarak ortaya çıktığı ayrıntıları ile açımlanacaktır.
Kitabımızda insanın ruhsal yönden güçlü ve güçsüz yanlarını ortaya koymaya çalıştık ve gördük ki eksiksiz orgazm hazzını ve cinsel emosyonlarını hayata aktaran (oral dönemde yani libidinal füzyonda annenin aÅŸk ve sevgi aktarımları ile yapılanmış ruhsal imkanları psiÅŸik varlık zeminine taşıyan insan) insan, bu ruhsal imkanlarını bir güç kaynağına dönüÅŸtürebilirken, bunları inkâr eden bir yaÅŸam sürmeye kalkıştığında bu kaynaktan saÄŸlayabileceÄŸi tüm güçlerini kaybediyor.
Cinsel güdülerimiz ruhsal dünyamızı zenginleÅŸtirerek bereketli kılarken aynı zamanda bireyüstü üreme programına baÄŸlı oluÅŸları nedeniyle en karşı konulamaz güçlerimizdir. Bu gerçeÄŸi çok iyi kavramak gerekir. Çünkü insan, cinsel dürtülerini kendisi üretmez, bu dürtülere maruz kalır; cinsellik insanı yöneten bir üst iktidar olarak tüm erki elinde bulundurur. Bu nedenle eksiksiz, tam tatminli orgazm yaÅŸantısı da cinsel dürtülerin bir türevi ve onların saÄŸlıklı biçimde hayata doÄŸduklarının nihai test aÅŸaması olarak insanın maruz kaldığı bir sonuçtur. Bu yüzden insanın orgazm üzerinde onu istediÄŸi gibi ÅŸekillendirecek bir iktidarı yoktur. Bu haz sürecinin açığa çıkışının nedenleri ve nasılları bugün bile sırlarını korumaktadır ve biz bu sırrın yasalarının egemenliÄŸi altında yaÅŸamaktayız. Sonuçlarına maruz kaldığı cinsellik karşısında insanın ona itaat etmekten baÅŸka çıkar yolu yoktur. Ya da kısmi bir çıkar yolu vardır: Cinsel güdülerinin buyruklarını dinlemeyebilir (inkar ederek bastırabilir) ama karşılığında ruh saÄŸlığı üzerinden bedeller öder. İnsanın bastırdığı cinsel dürtüler üzerinden ödediÄŸi bedeller Frued’un tüm eserlerinde ayrıntıları ile açıklanmıştır.
Aslında insanı kendi cinsel güdülerine kafa tutan biricik varlık olarak da tanımlayabiliriz, bu tutumuyla ruhsal intiharının yollarını inÅŸa eden biricik varlık.
Kitabımızda ana tema olarak insan ruhsallığının baskılanan cinsellik nedeniyle uÄŸradığı kayıpları ve karşılığında ödenen bedelleri açıklamaya çalıştık. Her ne kadar orgazm hazzında maruz kalınan kayıplar kitabın ana konusu gibi görünse de problem bu kadar basit deÄŸildir, çünkü eksiksiz orgazm hazlarındaki kayıplar, kendisiyle bir biçimde baÄŸlantılı baÅŸka ruhsal odaklardaki kayıplarla da iliÅŸkilidir (çift yönlü olarak) ve bu ruhsal odaklardaki kayıpları bir barometre hassaslığında yansıtır. Kitabımızda bu temel problemin çok yönlü yansımaları ilerleyen sayfalarda ayrıntıları ile iÅŸlenecektir.



